Tanı, ilgili hekimin alacağı hastalık hikâyesi, muayene, solunum fonksiyon testleri ve alerji testleri ile konulur. Astım, erişkin ve çocuklarda en sık görülen kronik problemlerden biridir. Tüm dünyada 300 milyon kişinin etkilendiği tahmin edilmektedir. Son 10 yılda astım sıklığında %50 artış olmuştur. Batılı yaşam tarzı ve yerleşik düzene geçme astım sıklığını arttırmaktadır. Astım, hava yollarının kendiliğinden veya tedaviyle geri dönebilen bir tıkanıklık, iltihap ve çeşidi uyaranlara karşı aşırı duyarlılığıyla belirgin bir akciğer hastalığıdır. Bu iltihap önemlidir, şayet bu iltihap baskılanamaz ise hava yollarında kalıcı birtakım değişiklikler ortaya çıkabilir.
Alerji; vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı aşın şekilde ve anormal bir reaksiyon vermesidir. Alerjik astımda ise alerjiye neden olan polenler, ev tozu akarları, küf ve hayvan antijenlerine karşı hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap ortaya çıkartırlar.
Bu hastalarda genetik yapı ve aile öyküsü önemlidir. Ebeveynlerin biri ya da ikisinde astım veya alerjik hastalığı olanlar hastalık için risk taşırlar. Astım, çocukluk ve genç yas grubunun bir hastalığıdır, ileri yaslarda nadiren görülür, özellikle bayanlar erkeklere göre sıklıkla etkilenmektedirler.
Hastalarda alerjenler, tahriş edici kimyasal maddeler ve sigaraya maruz kalma veya aralıklı olarak kendiliğinden ortaya çıkan öksürük, hırıltı, göğüste sıkışma, nefes darlığı ve balgam şikâyetleri vardır. Bu hastalar mevcut sikayetlerle günlük yaşantılarında efor yapmaktan kaçınmaktadırlar. Hastalığa maruz kalma dozuna ve eklenen enfeksiyonlara bağlı olarak bazen hastanın acil servise başvurması gerekmekte, hastane yatısı istenebilmekte, hatta yoğun bakımda takip gerektiren solunum yetmezliğine bile neden olabilmektedir.
TEDAVİ
Bu belirtilerin olduğu dönemlerde hekime başvurulur ve gerekli tıbbi tedbirler alınırsa hastada nefesi olumsuz yönde etkileyebilecek kalıcı değişiklikler ortaya çıkmayacaktır. Ayrıca hastalık seyrinde ilgili alerjen ve hava yollarını tahriş edici kimyasal maddelerden uzak durulması gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde hastada hayatı tehdit edici boyutta, hastalığın alevlenmesi görülebilir. Hastaya tanı ile birlikte hemen hava yollarında iltihabı kontrol edici ilaçlar ve aralıklı gelen şikayetleri giderebilecek rahatlatıcı nefes yoluyla alman ilaçlar başlanmalıdır. Bu kontrol edici ilaçlar çoğunlukla yapılarında kortizon bulundurur. Ancak bu kortizon bilindik yan etkilere neden olacak kemiyet ve keyfiyette değildir. Bu nedenle çekinmeden hastalar bu ilaçlan kullanabilirler. Nefes yoluyla çekilen ilaçlar alındıktan hemen sonra ağız bol suyla temizlenmeli, ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilecek ağızda yara, ses kısıklığı ve boğaz ağrısı böylece engellenmelidir.
YAPILMASI GEREKENLER
Astım açısından risk taşıyan aile öyküsü olanlar, hava yollarında aşırı duyarlılığı olanlar ve alerji öyküsü olan kişilerde ortaya çıkabilecek solunumsal şikâyetleri astım ön tanısı ile araştırılmalıdır. Toplumda astım için risk ortaya koyan alerjenler kontrol altına alınmalı, solunum sistemi enfeksiyonları etkin bir şekilde tedavi edilmeli, sigara kullanımı engellenmeli, hava kirliliği azaltılmalı, astım için risk taşıyan kişiler riskli mesleklerde istihdam edilmemeli, ev ve aile özellikleri astım riski açısından yeniden yapılanmalı, sezaryen sayılarını azaltılmalı, gebe annelerin gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçilmeli ve obeziteyi engelleyecek toplumsal kampanyalar başlatılmalıdır.