Çiftler arasında geçimsizlik ve mutsuzluk varsa anne-babalar ayrılma kararı alabilirler. Çocuklu ailelerde bu çok ciddi bir karardır. Çok iyi düşünülmesi ve geleceğe dönük planların çok iyi yapılması gerekir. Ailede ilişkiler kötü ve sağlıksız gidiyorsa ayrılık kararı çocuk içinde uygun olur. Karar verildiğinde çocuğa kimin, nasıl, hangi koşullarda bakacağı sakin ve dikkatli bir şekilde konuşulmalı ve planlanmalıdır. Çocuğa da onun anlayacağı tarzda gerçekler ne ise anlatılmalıdır.
Çocuğa karmaşık,dengesiz, nefret söylemleri ile kötüleyici konuşmalar yapmak son derece sakıncalıdır. Karşılıklı suçlamalar, kötülemeler tamiri zor sorunlar yaratabilir. Kaosa sebep olur. Ayrıca aile büyükleri de çok sorumlu ve dikkatli olmalı, suçlayıcı, kötüleyici konuşmalar yerine sakinleştirici, psikolojik yönden destekleyici davranışlar göstermelidir. Çocuğa karar bırakılmaz. Çünkü kararı anne-baba vermiştir. Ona birlikte durum anlatılmalıdır.
Ayrılmalarının görüşülmeyeceği anlamına gelmediği, çocuğun anne ve babasını istediği ve uygun koşulların sağlandığı durumlarda göreceği belirtilmeli; aşırı koruma, şımartma,her istediğini yapma ve üzüntülü tavır yerine sakin bir yaklaşım göstermelidir.Yurt dışında kalma durumu varsa o zaman görüşme şartlarının da ayarlanabileceği belirtilir.
Tüm uygun ve iyi niyetli yaklaşımlara rağmen az da olsa çocuklarda depresyon, uyku ve iştah sorunları, derslere ilgisizlik gibi durumlara rastlanabilir. Bu durumlarda doktor veya psikolog desteği gerekebilir. Çocuklar genel olarak ayrılıkları erişkinlerden daha iyi tolere ederler. Çünkü onlar bu tip sorunları başka uğraşılarla spor, müzik, eğlence, gezi gibi) telafi etmeyi erişkinlerden daha iyi çözerler.