Sıcak çarpması, artan çevre ısısı sebebi ile kişinin vücut ısısını kontrol edemez duruma gelmesi, yorgunluk, bitkinlik hali, basit yanıklardan beyin kanaması ve ölüme kadar gidebilen tablo olarak tarif edilebilir. Sıcak çarpmasında, yaşlılar, çocuklar, gebe kadınlar, kalp, böbrek, şeker hastaları, nöbet tutan askerler, fırında ya da kazan dairesinde çalışanlar, sporcular ve trafik polislerinin risk altındadır. Tıpta en etkin ve en ucuz tedavi tekniği korunmadır. Bu sebeple ilk önce sayacağımız şu koruyucu başlıklara dikkat etmemiz şarttır.
• Saat 11:00-17:00 arasında çok zorunlu olmadıkça sokağa çıkmayalım; denize, havuza girmeyelim (güneş ışıklarının en dik geldiği, dolayısı ile ortamın en sıcak olduğu saatler).
• Mecburen sokağa çıkacaksak, açık renkli ve hafif elbiseler giyelim, güneş gözlüğü takalım, şemsiye kullanalım.
• Direk güneş altında kalmayalım, gölgeden yürümeye çalışalım.
• Şayet doktorumuz tarafından sakıncası yoksa aldığımız sıvı (su) ve tuz miktarını arttıralım.
• Ağır, kızartmak yemeklerden kaçınalım, hafif, zeytinyağlı yemekleri tercih edelim.
• Öğle saatlerinde kısa zaman de olsa uyuyarak dinlenelim.
• Alkol almayalım ya da az oranda geceleri kullanalım.
Sıcak çarpan hastaya şu kurtarma yöntemlerini uygulayabiliriz:
• Kişiyi hızla olduğu sıcak ortamdan uzaklaştıralım.
• Serin bir ortama alalım (imkan dahilinde ise klimalı ortam).
• Soyalım, çıplak kalsın.
• Üzerine ıslak çarşaf örtelim, klima yoksa pervaneli vantilatörü kazazedenin üstüne tutalım.
• Şayet bulantı ve kusması yok, şuuru açıksa, serin içecekler içirelim.
• Koltuk altına, kasık kısmına ve el bileğine soğuk buz torbaları yerleştirelim, buzlar eridikçe değiştirelim.
• Hemen 112’yi arayarak ambulansın aksiyon yerine gelmesini sağlayalım.