Saç dökülmesinin stresle olan ilişkisini anlatmadan önce stresin tanımını yapmamız şarttır. Stres, insanların tehdit altında kalması ya da baskı ile karşılaşması sonucu ortaya çıkan bir tür gerilme durumudur. Stres halinde, insan bedeninde kendini koruma amaçlı bir dizi aksiyon oluşur. Mesala kaslar gerilir, gözbebekleri büyür, kalp atışı hızlanır ve terleme görülür. Bunlar yakın zamanda ortaya çıkan durumlardır. Uzun vadede, stresin insan hayatına farklı etkileri bulunmaktadır. Uyku düzeni bozulabilir, cinsel problemler ortaya çıkabilir, iştah artıp azalabilir, baş ve mide ağrıları görülebilir ya da sürekli kaşınma, tırnak yeme gibi sinirsel davranışlar başlayabilir.
Öyleyse bunlar haricinde, stres saç dökülmesine de neden olur mu, diye soracak olursak yanıtımız evet olacaktır. Tıbbi olarak stresin saç dökülmesine yol açtığı kesinleşmiştir. Duygusal ya da psikolojik olarak strese maruz kalmak farklı biçimlerde saç dökülmelerine yol açabilir. Strese ilişkin saç dökülmelerinde tek tip saç dökülmesi görülmez. Saç dökülmesi biçimi kişiden şahsa göre değişebilmektedir.
Genelde stresin yol açtığı saç dökülmesi türü telogen effluvium olarak gözlemlenmektedir. Daha önce, saçların ömrü süresince üç evreden geçtiğini anlatmıştık: “anagen” evresi, “katagen” aşaması ve “telogen” evresi. Bu tür saç dökülmelerinde rastlanan stres, saçları telogen evresine sokarak saçların normal süreden daha erken dökülmesine yol açar. Yaşanılan stresin süresi ve yoğunluğuna göre, saçlar 3-4 ay kadar kümeler durumunda dökülür. Stresin giderilmesinden itibaren, dökülen saçlar 6 ila 9 ay sonra yeniden çıkmaktadır. Strese ilişkin olan başka iki saç dökülmesi, Saçkıran (Alopecia Areata) ve Trikotilomani’dir.
Saç Çekme (Trikotilomani)
Saç dökülmesinin oldukça sık rastlanan bir sebebi, alışılmış ismiyle “Trikotilomani” veya Fransız dermatolog tarafından 1889 yılında tanımlanan bir davranış olan “Saç çekme”dir. Androkalıtımsal kellik, telogen effluvium veya saç dökülmesi Trikotilomani’nin başka türlerinin tersine tıbbi bir problem değil, psikolojik bir bozukluktur. Trikotilomani’nin (trichotillomania) sözcük anlamı Latinceye dayanmaktadır. Saç (thrix), çekme (tillein) ve delilik (mani) kelimelerinden oluşuyor. Trikotilomani, iç gerginlik sonucu saç tellerinin çekilmesidir. Ana sebebi strestir. Mesala televizyon izlerken veya kitap okurken, yani rahatlama dönemlerinde saç çekilir. Böylece bu hastaların saçları seyrekleşmeye başlar.
Psikiyatristler, bir dürtü kontrol sorunu olan istem dışı kumar oynama ve çalma (kleptomani) davranışlarını da kategorize etmişlerdir. Amerikan Psikiyatri Demeği’nin, Ruhsal Bozukluklar İstatiksel Teşhisi (DSM) kitabının dördüncü baskısında, saç çekme şu şekilde sınıflandırılmıştır:
-Kişinin tekrarlayan saç çekme davranışı sonucu saçlarını kaybetmesi,
-Saç çekme davranışı öncesi artan gerginlik duygusu,
-Saç çekimi esnasında yaşanan zevk ve haz duygusu,
-Bu rahatsızlık tamamıyla mental bozukluktan kaynaklandığı söylenebilir, bir dermatolojik durum ile bağ kurulamaz,
-Rahatsızlık sosyal, mesleki ya da başka önemli alanlarda klinik olarak belirgin sıkıntıya yol açar.
Çoğu olgun kadın olmak suretiyle, Amerika Birleşik Devletleri’nde aşağı yukarı 8 milyon kişi bu rahatsızlıktan mustariptir. Trikotilomani genelde çocukluk döneminde başlar ve psikolojik danışma, stres yönetimi yöntemleri ile başarıyla tedavi edilebilir. Trikotilomani’den şüphelenilmesi halinde bir dermatolog kafa derisi içerisinde kanamalar ve boş saç köklerinin olup olmadığını bir deri biyopsisi ile anlayabilir. Trikotilomani tedavisinde psikiyatristler de eldivenli ellerine vazelin sürerek saçlara kür yapabilirler. Bu sayede hasta saçlarını hissetmek ve çekmek için dokunduğunda huzursuz olur. Uzun yıllar hastanın saçlarını çekmesi sonucunda sürekli saç kökleri tahrip olsa da saç uzun vadede yeniden büyür.